Sepetim (0) Toplam: 0,00
%30
Ceza Muhakemesi Hukuku - Ciltli Nur Centel-Hamide Zafer

Ceza Muhakemesi Hukuku - Ciltli

Liste Fiyatı : 20,71
İndirimli Fiyat : 14,50
Kazancınız : 6,21
%30
Temin süresi 7-21 gündür.
9786053339878
363849
Ceza Muhakemesi Hukuku - Ciltli
Ceza Muhakemesi Hukuku - Ciltli
14.50
Bu basıda kitap tekrar gözden geçirilmiş, bazı kurumlar yeniden değerlendirilmiş, güncel Yargıtay içtihatları ile yeni yayınlar olabildiğince kitaba yansıtılmıştır. Kitapta, geçtiğimiz dönemde yürürlüğe giren anayasal ve yasal hükümler gözönüne alınmıştır. Değişiklik getiren başlıca yasalar, 7 Mayıs 2010 tarih ve 5982 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun, 22 Temmuz 2010 tarih ve 6008 sayılı Terörle Mücadele Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ve 26 Haziran 2009 tarih ve 5918 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun olmuştur. Belirtelim ki, 2005 yılından itibaren yürürlüğe giren mevzuat değişiklikleri henüz yargının yavaş işlemesi ve temel hak ihlalleri sorunlarına çözüm üretememiştir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi önünde Türkiye aleyhine yapılmış 14.000e yakın başvuru bulunmaktadır. Bu sayı, ülkemizde bireylerin yargılamanın adil olduğu konusunda önemli ölçüde güven bunalımı yaşadıklarının işaretidir. Türkiye, aleyhine başvuru yapılan ülkeler arasında ikinci sıradadır. Yargılamanın adil olmasının ve ceza muhakemesine ilişkin yasaların ihlâl edilmemesinin başvuru sayısını azaltacağı kuşkusuzdur. Belirtelim ki, adil yargılanma hakkına dahil ilkelerin tümü muhakeme hukukuna ilişkindir (AİHS m.6). Muhakeme süreci, doğası itibariyle bireye ve bireyin sosyal ilişkilerine zarar verir. Bu sürecin adil olmaması, yarattığı maddi ve manevi baskıyı artırarak insanlık onurunu zedeler (AİHS m.3). Adil bir muhakeme, yasakoyucu ile muhakeme sürecine katılan tüm süjelerin ve medyanın sorumluluğundadır. Adil muhakeme, ancak el birliğiyle güvence altına alınabilir. Adil bir muhakeme sonucunda oluşan hüküm de adil olacaktır. Ancak adil, şaibeden uzak bir beraat hükmü, sanığa karşı toplumsal önyargıların ortadan kalkmasını ve onun toplumda yeniden huzurlu bir şekilde yaşamını sürdürmesini sağlayacaktır. Bunun gibi, mahkûmiyetin de ancak adil olanı, cezanın özel önleme işlevini yerine getirmesine hizmet edecektir. Adil olmayan mahkûmiyetler, yargıya olan güvenin sarsılmasına, bu mekanizmayı bozma girişimlerinin artmasına ve zaman içinde devletin temel fonksiyonlarından birini yerine getiremez hale gelmesine, başka bir anlatımla devletin devlet olma niteliğinin zarar görmesine neden olacaktır.
  • Açıklama
    • Bu basıda kitap tekrar gözden geçirilmiş, bazı kurumlar yeniden değerlendirilmiş, güncel Yargıtay içtihatları ile yeni yayınlar olabildiğince kitaba yansıtılmıştır. Kitapta, geçtiğimiz dönemde yürürlüğe giren anayasal ve yasal hükümler gözönüne alınmıştır. Değişiklik getiren başlıca yasalar, 7 Mayıs 2010 tarih ve 5982 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun, 22 Temmuz 2010 tarih ve 6008 sayılı Terörle Mücadele Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ve 26 Haziran 2009 tarih ve 5918 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun olmuştur. Belirtelim ki, 2005 yılından itibaren yürürlüğe giren mevzuat değişiklikleri henüz yargının yavaş işlemesi ve temel hak ihlalleri sorunlarına çözüm üretememiştir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi önünde Türkiye aleyhine yapılmış 14.000e yakın başvuru bulunmaktadır. Bu sayı, ülkemizde bireylerin yargılamanın adil olduğu konusunda önemli ölçüde güven bunalımı yaşadıklarının işaretidir. Türkiye, aleyhine başvuru yapılan ülkeler arasında ikinci sıradadır. Yargılamanın adil olmasının ve ceza muhakemesine ilişkin yasaların ihlâl edilmemesinin başvuru sayısını azaltacağı kuşkusuzdur. Belirtelim ki, adil yargılanma hakkına dahil ilkelerin tümü muhakeme hukukuna ilişkindir (AİHS m.6). Muhakeme süreci, doğası itibariyle bireye ve bireyin sosyal ilişkilerine zarar verir. Bu sürecin adil olmaması, yarattığı maddi ve manevi baskıyı artırarak insanlık onurunu zedeler (AİHS m.3). Adil bir muhakeme, yasakoyucu ile muhakeme sürecine katılan tüm süjelerin ve medyanın sorumluluğundadır. Adil muhakeme, ancak el birliğiyle güvence altına alınabilir. Adil bir muhakeme sonucunda oluşan hüküm de adil olacaktır. Ancak adil, şaibeden uzak bir beraat hükmü, sanığa karşı toplumsal önyargıların ortadan kalkmasını ve onun toplumda yeniden huzurlu bir şekilde yaşamını sürdürmesini sağlayacaktır. Bunun gibi, mahkûmiyetin de ancak adil olanı, cezanın özel önleme işlevini yerine getirmesine hizmet edecektir. Adil olmayan mahkûmiyetler, yargıya olan güvenin sarsılmasına, bu mekanizmayı bozma girişimlerinin artmasına ve zaman içinde devletin temel fonksiyonlarından birini yerine getiremez hale gelmesine, başka bir anlatımla devletin devlet olma niteliğinin zarar görmesine neden olacaktır.
      Stok Kodu
      :
      9786053339878
      Baskı
      :
      14
      Basım Tarihi
      :
      2017-01
      Kağıt Türü
      :
      1.Hamur
  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat