Sepetim (0) Toplam: 0,00
%30
Çiçek Açmış Genç Kızların Gölgesinde Marcel Proust

Çiçek Açmış Genç Kızların Gölgesinde; Kayıp Zamanın İzindeKayıp Zamanın İzinde

Liste Fiyatı : 20,90
İndirimli Fiyat : 14,63
Kazancınız : 6,27
%30
Temin süresi 7-21 gündür.
9789753635257
374213
Çiçek Açmış Genç Kızların Gölgesinde; Kayıp Zamanın İzinde
Çiçek Açmış Genç Kızların Gölgesinde; Kayıp Zamanın İzinde Kayıp Zamanın İzinde
14.63
"Sevdiğimiz zaman, aşk o kadar büyüktür ki bir bütün olarak içimize sığmaz; sevdiğimiz insana doğru yayılır, onda kendisini durduran, başlangıç noktasına geri dönmeye zorlayan bir yüzey bulur; işte karşımızdakinin hisleri dediğimiz şey, kendi sevgimizin çarpıp geri dönüşüdür; bizi gidişten daha fazla etkilemesinin, büyülemesinin sebebiyse, kendimizden çıktığını farketmeyişimizdir." 1919'da Goncourt ödülünü alan "Çiçek Açmış Genç Kızların Gölgesinde", Proust'un bilinçdışı kekinden ufak bir dilim. Tadımlık: Heyhat! O ilk matine, büyük bir hayal kırıklığıydı. Babam, Komisyon'a giderken büyükannemle beni de tiyatroya bırakmayı teklif etti. Evden ayrılırken anneme, "Akşam güzel bir yemek olsun; de Norpois'yı getireceğimi hatırlıyorsun, değil mi?" dedi. Annem unutmamıştı. Françoise bir gün öncesinden beri yaratıcılığın heyecanıyla yerinde duramıyordu; gerçekten yetenekli olduğu mutfak sanatına kendini vermek onu mutlu ediyordu; yeni bir misafirin geleceğini öğrenince zaten heveslenmişti; sadece kendisince bilinen yöntemlerle jöleli dana yapması gerekeceğini biliyordu. Eserinin imalatında kullanılacak malzemenin esas değerine büyük önem verdiğinden, bizzat Halles'e gidip en güzel fileto, incik, dana paçası parçalarını seçiyordu; tıpkı Michelangelo'nun sekiz ayını Carrara dağlarında, II. Julius'un anıtı için en mükemmel mermer bloklarını seçmekle geçirdiği gibi. Françoise bu gidiş gelişlerinde o kadar ateşli bir çaba harcıyordu ki, alev alev yüzünü gören annem, yaşlı hizmetkârımızın, Medici Şapeli mimarının Pietrasanta taş ocaklarında hastalandığı gibi, sürmenaja uğramasından korkuyordu. Françoise bir gün öncesinden, ekmek içiyle kaplanmış, pembe mermere benzeyen, kendi deyişiyle Növ York jambonunu, ekmek fırınına gönderip pişirtmişti. Lisanı olduğundan daha yoksul zannettiği, kendi kulağına da pek güvenmediği için, herhalde York jambonu adını ilk duyduğunda - bir kelime hazinesinde hem York, hem de New York kelimelerinin bulunmasının inanılamayacak bir bolluk olduğunu düşünerek - yanlış duyduğuna, aslında önceden bildiği ismin söylendiğine kanaat getirmişti. O zamandan beri de, York kelimesinin önüne, kulağında veya bir etikette okuduysa gözünde, onun Növ diye telaffuz ettiği New gelirdi. Ve bütün iyi niyetiyle bulaşıkçı kıza derdi ki: "Gidip Olida'dan jambon alın bana. Hanımefendi tembih etti, Növ York jambonu olacak."
  • Açıklama
    • "Sevdiğimiz zaman, aşk o kadar büyüktür ki bir bütün olarak içimize sığmaz; sevdiğimiz insana doğru yayılır, onda kendisini durduran, başlangıç noktasına geri dönmeye zorlayan bir yüzey bulur; işte karşımızdakinin hisleri dediğimiz şey, kendi sevgimizin çarpıp geri dönüşüdür; bizi gidişten daha fazla etkilemesinin, büyülemesinin sebebiyse, kendimizden çıktığını farketmeyişimizdir." 1919'da Goncourt ödülünü alan "Çiçek Açmış Genç Kızların Gölgesinde", Proust'un bilinçdışı kekinden ufak bir dilim. Tadımlık: Heyhat! O ilk matine, büyük bir hayal kırıklığıydı. Babam, Komisyon'a giderken büyükannemle beni de tiyatroya bırakmayı teklif etti. Evden ayrılırken anneme, "Akşam güzel bir yemek olsun; de Norpois'yı getireceğimi hatırlıyorsun, değil mi?" dedi. Annem unutmamıştı. Françoise bir gün öncesinden beri yaratıcılığın heyecanıyla yerinde duramıyordu; gerçekten yetenekli olduğu mutfak sanatına kendini vermek onu mutlu ediyordu; yeni bir misafirin geleceğini öğrenince zaten heveslenmişti; sadece kendisince bilinen yöntemlerle jöleli dana yapması gerekeceğini biliyordu. Eserinin imalatında kullanılacak malzemenin esas değerine büyük önem verdiğinden, bizzat Halles'e gidip en güzel fileto, incik, dana paçası parçalarını seçiyordu; tıpkı Michelangelo'nun sekiz ayını Carrara dağlarında, II. Julius'un anıtı için en mükemmel mermer bloklarını seçmekle geçirdiği gibi. Françoise bu gidiş gelişlerinde o kadar ateşli bir çaba harcıyordu ki, alev alev yüzünü gören annem, yaşlı hizmetkârımızın, Medici Şapeli mimarının Pietrasanta taş ocaklarında hastalandığı gibi, sürmenaja uğramasından korkuyordu. Françoise bir gün öncesinden, ekmek içiyle kaplanmış, pembe mermere benzeyen, kendi deyişiyle Növ York jambonunu, ekmek fırınına gönderip pişirtmişti. Lisanı olduğundan daha yoksul zannettiği, kendi kulağına da pek güvenmediği için, herhalde York jambonu adını ilk duyduğunda - bir kelime hazinesinde hem York, hem de New York kelimelerinin bulunmasının inanılamayacak bir bolluk olduğunu düşünerek - yanlış duyduğuna, aslında önceden bildiği ismin söylendiğine kanaat getirmişti. O zamandan beri de, York kelimesinin önüne, kulağında veya bir etikette okuduysa gözünde, onun Növ diye telaffuz ettiği New gelirdi. Ve bütün iyi niyetiyle bulaşıkçı kıza derdi ki: "Gidip Olida'dan jambon alın bana. Hanımefendi tembih etti, Növ York jambonu olacak."
      Stok Kodu
      :
      9789753635257
      Boyut
      :
      135-210-0
      Sayfa Sayısı
      :
      464
      Basım Yeri
      :
      İstanbul
      Baskı
      :
      30
      Basım Tarihi
      :
      2022-03-03
      Çeviren
      :
      Roza Hakmen;Ahmet Güntan
      Kapak Türü
      :
      Karton
      Kağıt Türü
      :
      Kitap Kağıdı
      Dili
      :
      Türkçe
  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat