Edison

Edison kendi kendini yetiştirmiş büyük adamların en güzel örneklerinden biridir. On iki yaşmda hayata atılmış, sebze, kuruyemiş, gazete satıcılığından başlamış, kısa zamanda çağının en ünlü bilim-teknik adamı olmuştur. Bu başarıyı ona zekası, her şeyin nedenini, niçinini arayan merakı, okuyup öğrenmek için duyduğu ateşli heves, hepsinin üstünde de yılmadan, bıkmadan, usanmadan çalışma gücü sağlamıştır.O bir bilgin değildi. Buna karşılık, teknik bilgisi çok geniş, fizik, kimya olaylarını, kurallarım kavrayışı çok güçlüydü. Üzerinde çalıştığı yeni buluşların daima pratik değeri olmasını gözetirdi. Böylece, telgraftan gramafona, elektrik ampulünden radyoya kadar yirminci yüzyılın günlük hayatında en önemli yeri olan buluşlar ya doğrudan doğruya onun elinden çıkmış, ya da onun yardımıyla gelişmiştir. Merak edip araştırmak, deneylere girişerek sabırla çalışmak, başarısızlıklardan yılmamak Edison'un en büyük güç kaynağı, en tükenmez hazinesiydi. Elektriğin evlerimize dek gelmesini sağlayan ampulü buluncaya kadar yüzlerce deney yapmıştı. Hayatının sonuna doğru bine yakın patent almış bulunuyordu. Edison'un bir roman kadar meraklı hayatim anlatan bu kitapta başlıca buluşları da kolayca anlaşılır en özlü biçimde açıklanmıştır.