Sepetim (0) Toplam: 0,00
%30
Gracia Mendes-Bir Sefaradın Uzun Yolculuğu Marianna D. Birnbaum

Gracia Mendes; Bir Sefaradın Uzun Yolculuğu

Liste Fiyatı : 13,50
İndirimli Fiyat : 9,45
Kazancınız : 4,05
9789756051535
381039
Gracia Mendes; Bir Sefaradın Uzun Yolculuğu
Gracia Mendes; Bir Sefaradın Uzun Yolculuğu
9.45
Bundan yıllar önce 1553-1555 yıllarında Osmanlı İmparatorluğunun birçok yerini gezmiş olan Hans Dernschwamın ilginç sözlerine rastladım. Dernschwam Yahudilerin Türk yönetimi altında ayrıcalıklı bir konuma sahip olduğunu; özellikle bir ailenin reisi olan Portekizli bir kadının, etrafında hizmetçileriyle, lüks içinde yaşayıp, Avrupalı aristokratlar gibi giyinmeye ve davranmaya cüret ettiğini yazıyordu. Bundan birkaç yıl sonra Rönesans madalyonlarıyla ilgili bir konferanstaki konuşmacı, bir madalyonun üzerindeki zarif genç kadın kabartmasına dikkat çekti. Kabartmanın etrafında İbranice harfler vardı ve kadının ismi alfabemize Gratsia Luna olarak çevriliyordu. Bu, Hans Dernschwamın günlüğünde sözünü ettiği Portekizli kadın olabilir miydi? Merakım çelinmişti bir kere. Dernschwamın sözünü ettiği şu esrarengiz Sinyora kimdi acaba? Bu kitap, Gracia Mendesin yaşamı ve yaşadığı dönem üzerine yaptığım araştırmanın ürünüdür. Bu sıra dışı kadın, İspanyol Engizisyonunu körükleyen ve onu sonunda akrabalarıyla beraber Portekizden Türkiyeye göç etmek zorunda bırakan Yahudi karşıtı atmosfere rağmen, 16. yüzyıl Avrupa ticaretinin en önemli mevkilerinden birine geçmeyi başarmıştı. İstanbula yerleşen Gracia Mendesin Perada ithal mobilyalarla, ipeklerle, brokarlarla döşeli, Avrupai, asillere yaraşır bir evi vardı. Ailesiyle hizmetlileri Avrupadan giyiniyor, aile bireylerine Don ve Sinyora diye hitap ediliyordu. Türkçe ve Farsça değil, İspanyolca ve İtalyanca yazışıyorlardı. Bizanslı Yahudilerinkiyle kıyas kabul etmeyen yaşam tarzları, ancak Habsburg Avrupasınınkiyle karşılaştırılabilirdi. Graciayla dindaşları, bütün yabancılıklarına rağmen Osmanlı İmparatorluğunda zenginleştiler; hâlbuki Avrupada, kendilerinden hem tiksinen, hem de korkan Hıristiyan toplumunun ördüğü duvarlardan içeri bir türlü sızamıyorlardı. Gracia Mendesin İstanbula ulaşabilmesini Kanuni Sultan Süleymanın hekimi Moşe Hamon sağladı. Sultan, Mendes kardeşlerin kendi tebaası olduklarını ve himayesi altında bulunduklarını duyurduktan sonra onları İstanbula getirmek üzere Sinan Çavuşu Venedike yolladı. Sinan Çavuş, 1552 Ağustosunun ortasında, Graciayı ve beraberindekileri, Ragusaya (Dubrovnik) giden zarif kadırgalara bindirdi. Artık Gracia Mendesin önünde 1568de, elli sekiz yaşında öleceği İstanbulda kurulacak yeni bir yaşam vardı.
  • Açıklama
    • Bundan yıllar önce 1553-1555 yıllarında Osmanlı İmparatorluğunun birçok yerini gezmiş olan Hans Dernschwamın ilginç sözlerine rastladım. Dernschwam Yahudilerin Türk yönetimi altında ayrıcalıklı bir konuma sahip olduğunu; özellikle bir ailenin reisi olan Portekizli bir kadının, etrafında hizmetçileriyle, lüks içinde yaşayıp, Avrupalı aristokratlar gibi giyinmeye ve davranmaya cüret ettiğini yazıyordu. Bundan birkaç yıl sonra Rönesans madalyonlarıyla ilgili bir konferanstaki konuşmacı, bir madalyonun üzerindeki zarif genç kadın kabartmasına dikkat çekti. Kabartmanın etrafında İbranice harfler vardı ve kadının ismi alfabemize Gratsia Luna olarak çevriliyordu. Bu, Hans Dernschwamın günlüğünde sözünü ettiği Portekizli kadın olabilir miydi? Merakım çelinmişti bir kere. Dernschwamın sözünü ettiği şu esrarengiz Sinyora kimdi acaba? Bu kitap, Gracia Mendesin yaşamı ve yaşadığı dönem üzerine yaptığım araştırmanın ürünüdür. Bu sıra dışı kadın, İspanyol Engizisyonunu körükleyen ve onu sonunda akrabalarıyla beraber Portekizden Türkiyeye göç etmek zorunda bırakan Yahudi karşıtı atmosfere rağmen, 16. yüzyıl Avrupa ticaretinin en önemli mevkilerinden birine geçmeyi başarmıştı. İstanbula yerleşen Gracia Mendesin Perada ithal mobilyalarla, ipeklerle, brokarlarla döşeli, Avrupai, asillere yaraşır bir evi vardı. Ailesiyle hizmetlileri Avrupadan giyiniyor, aile bireylerine Don ve Sinyora diye hitap ediliyordu. Türkçe ve Farsça değil, İspanyolca ve İtalyanca yazışıyorlardı. Bizanslı Yahudilerinkiyle kıyas kabul etmeyen yaşam tarzları, ancak Habsburg Avrupasınınkiyle karşılaştırılabilirdi. Graciayla dindaşları, bütün yabancılıklarına rağmen Osmanlı İmparatorluğunda zenginleştiler; hâlbuki Avrupada, kendilerinden hem tiksinen, hem de korkan Hıristiyan toplumunun ördüğü duvarlardan içeri bir türlü sızamıyorlardı. Gracia Mendesin İstanbula ulaşabilmesini Kanuni Sultan Süleymanın hekimi Moşe Hamon sağladı. Sultan, Mendes kardeşlerin kendi tebaası olduklarını ve himayesi altında bulunduklarını duyurduktan sonra onları İstanbula getirmek üzere Sinan Çavuşu Venedike yolladı. Sinan Çavuş, 1552 Ağustosunun ortasında, Graciayı ve beraberindekileri, Ragusaya (Dubrovnik) giden zarif kadırgalara bindirdi. Artık Gracia Mendesin önünde 1568de, elli sekiz yaşında öleceği İstanbulda kurulacak yeni bir yaşam vardı.
      Stok Kodu
      :
      9789756051535
      Boyut
      :
      165-210-0
      Sayfa Sayısı
      :
      176
      Basım Yeri
      :
      İstanbul
      Baskı
      :
      1
      Basım Tarihi
      :
      2000-01-01
      Çeviren
      :
      Mercan Uluengin
      Kapak Türü
      :
      Karton
      Kağıt Türü
      :
      2.Hamur
      Dili
      :
      Türkçe
  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat