Sepetim (0) Toplam: 0,00
%30
Gülşen-i Şu'arâ Ahdî

Gülşen-i Şu'arâİndeksli Tıpkıbasım - Osmanlıca - Elyazısı

Liste Fiyatı : 11,36
İndirimli Fiyat : 7,95
Kazancınız : 3,41
9789751628923
9207180
Gülşen-i Şu'arâ
Gülşen-i Şu'arâ İndeksli Tıpkıbasım - Osmanlıca - Elyazısı
7.95
İslâm medeniyeti çerçevesinde oluşan edebiyatımızın bugün incelenip
anlaşılması bir çok insan için mümkün değildir. Alfabe değişikliği, kelimelerin
eskiliği gibi bazı hususlar sahayı zorlaştırmaktadır. Kendine has zorlukları olan bu
sahanın araştırılıp incelenmesi kültür ve edebiyat tarihimize büyük oranda ışık
tutacaktır. Üzerinde çalışılan eser, bir şâirler tezkiresidir. Bilindiği gibi tezkireler, bir
devrin edebî ve kültürel faaliyetlerini tek başına içerme hatta temsil etme konumuna
sahiptir. Konularını şâirlerin hayatları, şahsiyetleri, edebî faaliyetleri ve bunların
eserleri oluşturur. Bu konularda hem bilgi verilmekte, hem yorum ve
değerlendirmeler yapılmakta, hem de eserlerden örnekler verilmektedir. Bütün
bunların yapılmasındaki amaç bu insanların unutulmamasıdır. Ahdî bunu kûşe-i
nisyânda kalmamak olarak ifade etmiştir. Tabiidir ki bu yapılırken müellif de kendi
hünerlerini göstermek durumundadır. Bu vesile ile kullanılan dil ve üslup biraz
sanatlı ve âhenkli olacaktır.
Arapların tabakat geleneğinden edebiyatımıza geçen tezkireciliğin bizdeki
modelleri Alî Şir Nevâyî (ölm.1501)?nin Mecâlisü?n-Nefâis adlı tezkiresi ile
Devletşâh (ölm.1507)'ın Tezkiretü?ş-Şu?arâ isimli eseridir. Tezkireciliğin
edebiyatımızdaki ilk örnekleri on altıncı yüzyılda görülmektedir. Daha doğrusu elde
bulunan en eski örnekler bu yüzyıla aittir. Ahdî?den önce Sehî Bey ve Latifî
Anadolu?da tezkire yazmışlardır. Bu iki tezkire üzerinde akademik seviyede çalışma yapılmıştır. Gülşen-i Şu'arâ ilk tertip tarihi itibariyle (H.971-M. 1563) Anadolu
sahasında yazılmış üçüncü tezkiredir.
  • Açıklama
    • İslâm medeniyeti çerçevesinde oluşan edebiyatımızın bugün incelenip
      anlaşılması bir çok insan için mümkün değildir. Alfabe değişikliği, kelimelerin
      eskiliği gibi bazı hususlar sahayı zorlaştırmaktadır. Kendine has zorlukları olan bu
      sahanın araştırılıp incelenmesi kültür ve edebiyat tarihimize büyük oranda ışık
      tutacaktır. Üzerinde çalışılan eser, bir şâirler tezkiresidir. Bilindiği gibi tezkireler, bir
      devrin edebî ve kültürel faaliyetlerini tek başına içerme hatta temsil etme konumuna
      sahiptir. Konularını şâirlerin hayatları, şahsiyetleri, edebî faaliyetleri ve bunların
      eserleri oluşturur. Bu konularda hem bilgi verilmekte, hem yorum ve
      değerlendirmeler yapılmakta, hem de eserlerden örnekler verilmektedir. Bütün
      bunların yapılmasındaki amaç bu insanların unutulmamasıdır. Ahdî bunu kûşe-i
      nisyânda kalmamak olarak ifade etmiştir. Tabiidir ki bu yapılırken müellif de kendi
      hünerlerini göstermek durumundadır. Bu vesile ile kullanılan dil ve üslup biraz
      sanatlı ve âhenkli olacaktır.
      Arapların tabakat geleneğinden edebiyatımıza geçen tezkireciliğin bizdeki
      modelleri Alî Şir Nevâyî (ölm.1501)?nin Mecâlisü?n-Nefâis adlı tezkiresi ile
      Devletşâh (ölm.1507)'ın Tezkiretü?ş-Şu?arâ isimli eseridir. Tezkireciliğin
      edebiyatımızdaki ilk örnekleri on altıncı yüzyılda görülmektedir. Daha doğrusu elde
      bulunan en eski örnekler bu yüzyıla aittir. Ahdî?den önce Sehî Bey ve Latifî
      Anadolu?da tezkire yazmışlardır. Bu iki tezkire üzerinde akademik seviyede çalışma yapılmıştır. Gülşen-i Şu'arâ ilk tertip tarihi itibariyle (H.971-M. 1563) Anadolu
      sahasında yazılmış üçüncü tezkiredir.
      Stok Kodu
      :
      9789751628923
      Boyut
      :
      170-245
      Sayfa Sayısı
      :
      252
      Basım Yeri
      :
      Ankara
      Baskı
      :
      1
      Basım Tarihi
      :
      2014-10
      Kapak Türü
      :
      Karton
      Kağıt Türü
      :
      2.Hamur
      Dili
      :
      Türkçe - Osmanlıca
  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat