Kadın Odaklı Habercilik

Haberin, diğer bütün "ötekiler" gibi kadınlara ilişkin hak ihlallerini de bizzat üreten bir tür olduğunu düşünüyoruz. Çünkü gündelik hayatın dili fallik bir dil ve bu dille üretilen ataerkil söylem habere de sızmış durumda - bilimin, aşkın, erotizmin, dinin, edebiyatın, hukuk ve siyasetin anlatılarında olduğu gibi...Bu kitapla, haklara odaklanmış bir habercilik için hem gündelik hayatın hem de haberin dil ve yapısının dönüşmesi gerektiği iddiasıyla yola çıkarak, geleneksel habercilik içinde yapt-lan hak ihlallerini tartışmaya açıyoruz: Kadınların haberlerde temsil edilmemeleri sorununu, temsil edildiklerinde-en kötüsü de şiddet, taciz, tecavüz nedeniyle haber konusu oldukla-nnda- haber dili ve yapılanma biçimi içinde uğradıkları hak ihlallerini sergiliyoruz. Amacımız mevcut gazetecilik anlayışının kadın odaklı habercilik anlayışı çerçevesinde nasıl dönüşebileceği konusunda yol gösterici olmak. Kadın odaklı habercilik derken, kadın hak ihlalleri yapmayan, yapılan hak ihlallerini takip eden, ayrıca her haberin -tıpkı çocuklar için olduğu gibi- kadınlar lehine siyasa ve dönüşümlere öncülük edebilecek bir dille ve yapıyla kurulan, çözüme odaklı bir haberciliği kastediyoruz. Dolayısıyla kitabımızın kuramsal/pratik iki tür katkı yapma çabası var: İlki, Türkiye'deki habercilik/gazetecilik ile ilgili yazın alanına kadın odaklı habercilik kavramını ve anlayışını kazandırmaya çalışıyor. İkincisi, haberin toplumsal iktidar/güç ilişkileri içinde kurulan yapısı ile gerçeklik iddiasını sorunsallaştıran eleştirel çalışmaların, haberin statüsüne ilişkin argümanlarını daha ileriye taşıyarak, haberin eril bir tür olduğuna dikkat çekiyor. Haberin statüsünün nasıl dönüşmesi gerektiği konusunda bize bir kuramsal çerçeve çizmekle kalmayıp, bu dönüşümün nasıl gerçekleşebileceğini örnekliyor.