Kelâm Açısından Tahrif ve Kutsal Kitapların Mevsûkiyeti Meselesi

Biz Nuh'a ve ondan sonra gelen peygamberlere vahyettiğimiz gibi sana da vahyettik. İbrahim'e, İshak'a, Yakup'a ve torunlarına, İsa'ya Eyüb'e, Yunus'a, Harun'a ve Süleyman'a da vahyetmiştik. Davud'a da Zebur'u vermiştik.
(Nisa 4/163.)
Sana, daha önceki kitapları hem tasdik edici hem de onları denetleyici olarak bu kitabı, gerçeğin ta kendisi olarak indirdik Öyleyse geçmiş vahyin izleyicileri arasında Allah'ın indirdiği ile hükmet. Sana gelen bu hakikatten uzaklaşıp onların keyiflerine uyma!. Her biriniz için bir şeriat ve bir yol tayin ettik. Eğer Allah dileseydi hepinizi tek bir ümmet yapardı. Ama indirdikleri aracılığıyla sizi sınamak istediği için ayrı ayrı ümmetler yaptı. O halde hayırlı işlerde birbirinizle yarışın! Hepinizin dönüşü Allah'adır. İşte o zaman Allah ihtilaf ettiğiniz şeyleri size bir bir haber verecek.
(Maide 5/48)
De ki: Ey Ehl-i Kitap! Sizinle bizim aramızda müşterek olan bir söze gelin: Allah'tan başkasına kulluk etmeyelim; Ondan başka bir varlığı ilah olarak tanımayalım; Allah'ın yanı sıra insanları ilah yerine koymayalım. Şayet onlar bunu da kabul etmezlerse, o zaman: Şahit olun ki bizler Allah'a teslim olmuş Müslüman kimseleriz. deyin.
(Âl-i İmran 3/64)