Tanrıça Günlüğü

Ölen her zaman kadin olur. Natsuo Kirino bize kadin ile erkek arasindaki ayrimin, insanlarla tanrilar arasindaki ayrimdan daha büyük oldugunu maharetle gösteriyor. Kadinlarin her gün verdikleri, görünüse göre yaratilistan beri var olan savaslarin dogurdugu öfke ve tutkuyla dolu, gerilimli ve zamansiz bir öykü onunki. -The Guardian- 1951'de Japonya'da dogan yazar Natsuo Kirino Çikis adli romaniyla dünyaca tanindi. Bu romanla Japonya Suç Yazarlari Ödülü'nü aldi; romanin Ingilizce çevirisiyle Edgar Ödülü finalisti oldu. Yazarin Türkçeye çevrilen Grotesk dahil birçok romani yayimlanmistir. Gözyasi seklindeki gizemli bir adada, saygideger kâhinler ailesinin iki kizi vardir. Kamiku müthis güzelligiyle herkesi kendine hayran birakir. Küçük kiz kardes Namima ise ablasinin gölgesinde yasamayi ögrenir. 6 yasina geldiginde Kamiku'nun sonraki kâhin olacagi ilan edilir. Namima kâhinin kiz kardesi olarak Karanliklar Diyari'nda hizmet etmek zorundadir; ölenlerin ruhunun diger tarafa geçmesine rehberlik etmekle görevlidir. Kiz kardeslerin hayati iki zit yöne dogru ilerlerken, Namima yasak bir ask yasamaya baslayarak kaderine karsi çikar. Ancak Namima büyük bir ihanete ugrayacak, yasayanlarin dünyasiyla ölülerin dünyasi arasinda gidip gelerek intikam pesinde kosacaktir. Kirino bu karanlik masalda Japon yaratilis mitini, Izanami ve Izanaki'nin hikâyesini yeniden kurguluyor. Tanriça Günlügü, cinayet, cinsellik, tanrilar ve intikam üzerine kiskirtici ve fantastik bir destan...